Heyy, nasılsınız değerlilerim:) Yeni bir hafta başladı yine, beni tanıyanlar bilir ikinci üni. yi de okuyup bitirme çabaları içindeyim.Bu hafta sonu da ''sosyoloji'' finalleri vardı. Bitirdim alnımın akıyla şimdi geçtik mi kaldık mı -düşüncesi sardı tabi:) Ama büyük bir rahatlık içinde olduğum yadsınamaz.
Bu aralar havanın da soğukluğundan kaynaklanan evde kızlarla buluşmalar giderek artar pozisyonda. Severim misafirleri, ama onları misafir olarak görmeyi pek sevmem, kendilerini evinde hissetsinler diye elimden geleni yaparım. Kızlar toplanıp toplanıp yeni evli arkadaşlarına gelirken elleri boş gelmemişler, hepsi içlerinden gelen sevimlilikleriyle bana uygun bir şeyler bulup almışlar.
Pazar günü boncuğum , takım olarak sürekli fark attıkları(!) bir basket maçına daha gitmişken bizde ortaokul kankişleriyle buluştuk. Yıllar geçmiş üstünden eski fotoğraflara, yapamadığımız dans gösterilerine kahve-kek- kurabiye üçlüsüyle dem vurduk. Çokça güldük.
Kızlar gelirlerken Anthurium, Türkçe adıyla Flamingo çiçeği almışlar. Çok sağlam bir bakıma ihtiyacı olan bu bitki aslında yerini, kabını ve bizi severse uzun yıllar onunla yaşayabileceğimizi de söylüyor. Bu capcanlı kırmızı rengini nasıl koruyabileceğim hakkında bilgisi olan deneyimli Flamingocular varsa onların yardımlarını bekliyorum:)
Pazartesi zorlu çabalar sonucu buluşup gelen lise arkadaşım ve onun tatlı ev arkadaşı ile de-- yok, yok dedikodu yapmadık! Bu konuda gayet masumuz. NG'nin yıllardır bahsettiği ev arkadaşıyla sanki yıllardır tanışıyor gibiydim. Samimi, sıcak ve güleryüzlü bir arkadaşa daha sahip olduğum için sevindim. O da blogumdan aldığı tüyolar ve evimin dekorasyonunda kullandığım objelere iyi dikkat etmiş olacak ki bana melekli biblolar almış:)
Evime gelen hediyeler de başrolü üstlenen ''English Home'' dokuz yıllık biricik dostumu da etkilemiş olacak ki o da , dekoratif amaçla kullanabileceğim bu harika tabakları almış.
Şimdiyse canımın içi annemi bekliyorum, yarın burda olacak ve mutlu edecek beni yine...
Özlediklerinizin, sevdiklerinizin yanınızda olduğu günler dilerim...