16 Eylül 2012

Bodrum'da Bir Ev...



   Yaz bitmeden hala güneş süzülürken perdelerden evimize, Bodrum'da bu misafirperver eve uğrayalım istedim. Dökülen yaprakları, solan çiçekleri ve buğulu havasıyla sonbahar gelmeden ; içimizde yazın sıcaklığını bırakacak olan bu rengarenk eve konuk olalım bu Pazar.

   Bodrum'daki ev dekorasyonlarında en çok karşımıza çıkan renk tabiiki Mavi! Daha önce mavinin  dekorasyonda serinletici ve huzur verici yanından bahsetmiştim.Ancak yazlık bir evde maviye eklenen sarılar-turuncular ile colour block etkisi ile ruhunuza enerji verebiliyorsunuz.



                Tabi bu ev annenizin eviyse yazın ''içinizde kalması'' biraz daha fazla oluyor. Bir kaç gün ; konu ''anne''ise özlemin giderilmesi için hiç de yeterli olmayabiliyor.


                            Duvarlarda asılı olan Bodrum tablolarıyla ; şehrin havası hep evin içinde!Bodrum tabloları  bu sıcak bahçe mobilyaları ve daha fazlası için sempati mobilya ya uğrayın derim. 3 katlı mağazalarında Coastal Homes--Sherwood Furniture--ve country etkisini görebileceğiniz rahat koltuk ve mobilyalar bulunuyor.
   


                                                  Bahçede keyiflerin en güzeli; kahve keyfi.
                                                       Kahve keyfi ; hep beraberken çıkar!
 



                                           Oralardan evime getirdiğim şey ise; zaman!

        Beraberken tutmak isteyip de tutamadığım zamanı alıp geldim bir kaç gün sonra evime..

                                                    Saat: Sempati Mobilya-Bodrum



                              Baktıkça büyük sayılarla ve kocaman akrep ve yelkovanıyla bana ;

                                 ''Aslında hayat yaşadığımız andan ibarettir!'' sözünü hatırlattı.

               
 
                                                                       İyi pazarlar!

21 Temmuz 2012

Hadi herkes balkonlara..

    Yazın kavurucu sıcaklarıyla baş etmek gerçekten zorlamaya başladı. Giderek artan sıcaklarda serinlemek için en güzel şey balkonlara taşınmak. Eğer niyetiniz bronzlaşmak ya da haşlanmak değilse öğlen saatlerinde çıkmayın derim:)

   Şöyle saat 7den sonra, özellikle de iftar vakti, yemek menünüzü balkona taşımaya ne dersiniz? Arkasından serinlikte bir türk kahvesi..
   Harika olur! Sanırım oruç başa vurdu:)

   Bahar yüzünü gösterdiğinden beri balkonda ufak çaplı değişiklikler yapmaya başlamıştık. Annemin eski mutfak masasını alıp boyayıp balkona koyma fikri de bu sıralarda ortaya çıktı. Balkon masasız olmaz, masa yemeksiz olmaz:)

   Aldık elimize yağlı boyaları-fırçaları bir güzel boyadık masa ve sandalyeleri.Önce su yeşiline sonra beyaza. Nasıl mı oldu?






          Üst resimde gördüğünüz su yeşili sandalye de şu an beyaz durumda. Balkon masasını ve sandalyelerini boyayacaklara öenerim ise şu: boyayacağınız alan ahşap mobilyaysa sprey boyaları kesinlikle önermiyorum. İstediğiniz kadar zımparalayın, zamanla sprey boya ile boyadığınız alandaki boya soyluyor,. Üstelik sandalye gibi ince işçilik gerektiren küçük küçük alanlardan oluşan mobilyalarda sprey boya kullanmak oldukça masraflı olabiliyor.Çünkü boya uçuyor ve istediğiniz yeri boyayana kadar bir kaç şişe boya bitirmek zorunda kalıyorsunuz.Yani sprey boyaların cezbedici renklerine kanmayın ve seçiminizi yağlı boyadan yana kullanın derim ben.




                                                              Mutlu Haftasonları!
         

8 Temmuz 2012

Nerelerdeyim Ben??

     Şu içimizi huzurla dolduran görselleriyle yazan Hestia da nerelere kayboldu?
     Nerelerdesin sen diyen sevgili blog severler, geldim işte!!
   

     Nisan ortasında baharın gelişiyle, yeni bir iş ile farklılıkları da kattım hayatıma.Üretim planlama uzmanı olarak Burberry markası için çalışmaya başladım.


                         Tekstilin göbeğinde olan Bursa'da da farklı bir iş yapma olasılığı az gibiydi:)





                Tabi yeni mezun olup böyle komplike bir iş ile ,iş hayatına girişim bende sudan çıkmış balık etkisi yarattı:) Tekstil mühendisi olmamama rağmen bir anda işin göbeğinde bulunca kendimi ; iki ayda ribana, ekstrafor, reçme gibi daha önce tanışmadığım kelimeleri konuşurken buldum. Burberry Men'ler bendeyken bir de ekip liderinin isteği üzerine Kıds'leri de bana verdiklerinde sevinsem mi üzülsem mi bilemedim:) Ama modelleri inceledikçe kız bebiş bekleyen hamiş ablam gözlerimin önünde canlandı , nasıl tatlı, nasıl güzel şeyler onlar. Malzemelerini bile planlarken heyecan duyuyorum, ama ellerimin altından o şirin modeller giderken bir anda bağırıp: ''Durun ben teyzişko olacağım, bu modellerin hepsinden birer tane de bana verin!'' diyesim geliyor:) İçimdeki heyecanlı ufaklığı nasıl susturacağım konusunda ise hiç bir fikrim yok!!






   İşte Hestia'nız bu aralar anlatılan durumlarda... Yoğun, heyecanlı..Bu gün Pazar haftanın en sediğim günü! Sevdiklerim yanımda, 4 kişiyiz aslında bir de yarımımız var küçük Şimal! Bugün ona ciciler aldık, sevimli mi sevimli. Annesi benden heyecanlı, ara sıra ağlamaklı, çokça gülümsemekte ama, dünyanın en güzel şeyine sahip olacağı günü sabırsızlıkla bekliyor.Bu heyecanlı annenin yolculuğunda ona eşlik etmek isteyenler :

    buraya ve de buraya tıklayabilir:)

   Dekorasyon yazısı mı bekliyordunuz?? Tüh bu sefer olmadı:) Cupcakelerim siz isteyin ben yazayım,, bir sonraki yazımı bekleyin yaz için balkonlara çıkacağız birlikte!

                                                            Mutlu Pazarlar!

5 Haziran 2012

Gidilesi- Görülesi Yerler

  Hafta sonumuzu nerede geçirsek diyor,biraz güneşi görünce Mudanya'ya gitmekten sıkılıyorsanız eğer size önerebileceğim bir mekan var:)






   Ama  o güzel yemeklerden yerken, ayaklarınızın altında gezinen tavşancık için de ufak bir parça ayırmalısınız, çünkü burası hem doğayla iç içe hem de size huzur veren güzel hayvanlarla dolu. Güvercinler, tavşanlar, horozlar, tavuklar, kanaryalar rengarenk muhabbet kuşları sizleri karşılamak için hazırlar.








   Meşhur tavacı Recep Usta olarak geçiyor adı, başına ''meşhur'' gelince fiyatı artan yerlerden de değil üstelik. Ödediğiniz her kuruşu aldığınız hizmet karşısında helal edeceğinizden eminim.
   
   Biraz reklam gibi oldu bu post ama, kısa zamanda uğrak mekanlarımızdan biri olan bu yeri henüz keşfetmemiş olan Bursa'lılardan saklamak da ödüllü bir bloggera yakışmaz değil mi:)

   

5 Mayıs 2012

Tam Serinlemelik!

   Birkaç haftadır marifetliliğim üstümde sanırım:) Geçen hafta pizza şimdiyse ondan çook çook kolay bir tarifle karşınızdayım. Bugün şöyle lezzetli, tatlı, serinletici ve besleyici bir şey çekti canım. Hadi dedim şu biraz hormonlu çilekleri değerlendireyim sütle. Hadi bir de resimlerini çekeyim dedim işte sonuç:)



             Gereken malzemeler çok basit, çilek + süt, şeker ya da bal. Veee buz gibi bir lezzet için ... Buzlarımız.Çileklerimizi rondodan geçiriyoruz blendrda kullanılabilir. İçine istenilen miktarda kaç kişi için yapılacaksa o kadar bardak süt, şeker konulur.İsteğe göre toz vanilin de kullanabilinir.


                                                Blendrda çekilen çilekler tam içilmelik olur:)



                           Köpük köpük çoğalan mutluluklarla dolu bir hafta sonu dilerim hepinize!

Vintage Etkisi


    Herkese güneşli bir günden merhaba! Blogumda sıkça bahsetmiştim kapalı havalardan nefret ettiğimi , bugün - o günlere inat sımsıcak bir gün. 

    Yeni pembe makinemle biraz çekim yaptım bugün, yeni aynamın görüntülerini sizlerle de paylaşayım dedim. Vintage etkisi bir salon için vazgeçilmez eskilerin bu klasik oymalı aynaları krem rengi ile buluşunca bence harika bir görüntü oluşuyor. 



      Sizlerden de gelen istek üzerine dekorasyon yazılarıma devam ediyorum, evimden kareler ile:) Evinizde vintage bir görüntü oluşturmak için Kervan, Laure Ashley, Sherwood Furniture ve Mudo Concept sık uğrayacağınız mekanlar olsun. Mobilyalarınız ne kadar eskitmeyse koltuk ve diğer aksesuarlarınızın da bir o kadar ışıltılı olması kanısındayım ben. Çünkü işin içine biraz renk, biraz parıltılı girmeli ki oluşturacağınız country etkisi daha fazla göze çarpsın.



 
              Bu tarzın olmassa olmazı pastel renklere yer verin. Kullanacağınız canlı renklerde vazolar ve bahar havasını yansıtan çiçekler ile yaşadığınız ortam size huzur versin. Mutlu hafta sonları! 



1 Mayıs 2012

Pizza da yaparım kariyer de!

 Nasılsınız cupcakelerim, ben hep böyle uzun aralar veriyorum ya yazmaya, nedenlerim de var elbet. Bugün günlerden 1 Mayıs, emekçilerin bayramı. E bizim şirkette tatil oldu, cumartesi pazar bolca gezdiğimizden bugünü evime, kendime ve eşime ayırdım.

  Geçen akşam women's health dergisi aldık, kahveler eşliğinde balkonda okurken zeytinyağıyla yapılan besleyici ve az kalorili bir pizza tarifi gördük. Tabi bu tarif en çok benim abur cubur meraklısı boncuğumun dikkatini çekti. Neredeyse her pazar yaptığım ve severek yediği ''ekmek pizza''larına artık kanmayacağını hissettirerek:''Aşkım öğrensene yapmasını '' dedi. Eyvah ki ne eyvah:) Hadi pizzanın üst dizaynıydı sosuydu yaparım da hamuru nasıl olacak? dedim. Yaparsın sen ya çok güzel olur dedi, ertesi gün eve yaş mayayla geldi:)


   Pazartesi yoğun bir gündü iş yerinde, akşamda sinemaydı falan derken eve geç geldik. Ama bugün kaçarım yoktu, nasılsa tatil:) Hadi dedim deneyeyim, hamuru yaptım şimdi mayalanmasını bekliyoruz merakla: ) Bakalım nasıl olacak? Domates sosu için varsa fikirleriniz paylaşınız:)

 

23 Nisan 2012

İçimizdeki Çocuklar

     Bir 23 Nisan'ı daha geride bırakmak üzereyiz.Atamızın tüm Dünya çocuklarına, aslında biraz da içindeki çocuğu kaybetmeyenlere hediye ettiği bu özel güne damgasını vuran bir çok şey vardı...
   
     Öncelikle bayramdan bir kaç gün önce yayınlanmaya başlayan Turkcell'in reklamını bayıldım. Maddi kaygı gütmeden hazırlanan bu reklam bir çok ebeveyn için bir ders niteliğindeydi. Küçük cello canımızın ''telefonu telefonu telefonu bırak!'' repliği bütün gün kulaklarımdaydı.

     Sabah mutlu uyandım, içimdeki çocukla bir konuşmamız oldu ; bana kırlarda dolaşmak istediğini, bu güzel bahar havasını kaçırmak istemediğini söyledi. Tabiki dinledim onu, kırmak olmazdı çünkü bugün onun günüydü:)




                  İlk durağımız ; doğa harikası olan bir park oldu. Keyifli bir bisiklet turuyla üzerimizde biriken kış stresini attık. Kuş cıvıltıları detoks etkisi yarattı resmen.
                   Sonra çocukların gitmekten büyük zevk aldığı hayvanat bahçesine gittik. Dünyanın en masum yaratıkları olan çocuklar ve hayvanlar bir aradayken izlemeye doyum olmadı:)


          İşte ormanlar kralımız tüm asaletiye yatıyor!Burcumun aslan olmasından mıdır bilmem benim bu hayvana karşı fazla bir sempatim var:)


                                                     Çizgili pijamasıyla zebra kardeş:)


                                         Mutluluktan havalara uçan arı maya kostümlü tatlı çocuk!



                           Winnee The Pooh' lara da kış uykusu yaramış, suyun tadını çıkarıyorlar.

   
                               Şişko koyun, tüylü koyun ben sevemedim ama çocukların ilgi odağıydı.


                                                         İçinizdeki çocuğa iyi bakın!

22 Nisan 2012

Teknolojiye İnat Super Mario!


                Teknolojiye inat, ateri oynuyoruz bir kaç gündür. 90'ların tutkusuydu bizim ''Super Mario''muzdu..
 



                Hangimiz unutabilir ki, 1-1'indeki bu hak mantarının yerini:)  O yeşil tatlı şey aradaki boşluktan düşüp gitmesin diye ne çok çabalardık..



               3D, PS ve daha bilumum teknolojik şeye karşı vazgeçilmezmiş ateri, bence edinmelisiniz veya çocuğunuza mario'yu tanıtabilir, bu sevimli adamın prensesine kavuşmasına yardım edebilirsiniz:) 23 Nisan'da yaklaşırken güzel ve eğlenceli bir hediye olabilir, ama çocuğunuz hayatın gerçeklerinin- Ps 3'ün , Nintendo'ların, XBoxların farkındaysa kutusunu bile açmayabilir:)


                                                                 


                                                                 Mutlu Haftasonları!