21 Temmuz 2012

Hadi herkes balkonlara..

    Yazın kavurucu sıcaklarıyla baş etmek gerçekten zorlamaya başladı. Giderek artan sıcaklarda serinlemek için en güzel şey balkonlara taşınmak. Eğer niyetiniz bronzlaşmak ya da haşlanmak değilse öğlen saatlerinde çıkmayın derim:)

   Şöyle saat 7den sonra, özellikle de iftar vakti, yemek menünüzü balkona taşımaya ne dersiniz? Arkasından serinlikte bir türk kahvesi..
   Harika olur! Sanırım oruç başa vurdu:)

   Bahar yüzünü gösterdiğinden beri balkonda ufak çaplı değişiklikler yapmaya başlamıştık. Annemin eski mutfak masasını alıp boyayıp balkona koyma fikri de bu sıralarda ortaya çıktı. Balkon masasız olmaz, masa yemeksiz olmaz:)

   Aldık elimize yağlı boyaları-fırçaları bir güzel boyadık masa ve sandalyeleri.Önce su yeşiline sonra beyaza. Nasıl mı oldu?






          Üst resimde gördüğünüz su yeşili sandalye de şu an beyaz durumda. Balkon masasını ve sandalyelerini boyayacaklara öenerim ise şu: boyayacağınız alan ahşap mobilyaysa sprey boyaları kesinlikle önermiyorum. İstediğiniz kadar zımparalayın, zamanla sprey boya ile boyadığınız alandaki boya soyluyor,. Üstelik sandalye gibi ince işçilik gerektiren küçük küçük alanlardan oluşan mobilyalarda sprey boya kullanmak oldukça masraflı olabiliyor.Çünkü boya uçuyor ve istediğiniz yeri boyayana kadar bir kaç şişe boya bitirmek zorunda kalıyorsunuz.Yani sprey boyaların cezbedici renklerine kanmayın ve seçiminizi yağlı boyadan yana kullanın derim ben.




                                                              Mutlu Haftasonları!
         

8 Temmuz 2012

Nerelerdeyim Ben??

     Şu içimizi huzurla dolduran görselleriyle yazan Hestia da nerelere kayboldu?
     Nerelerdesin sen diyen sevgili blog severler, geldim işte!!
   

     Nisan ortasında baharın gelişiyle, yeni bir iş ile farklılıkları da kattım hayatıma.Üretim planlama uzmanı olarak Burberry markası için çalışmaya başladım.


                         Tekstilin göbeğinde olan Bursa'da da farklı bir iş yapma olasılığı az gibiydi:)





                Tabi yeni mezun olup böyle komplike bir iş ile ,iş hayatına girişim bende sudan çıkmış balık etkisi yarattı:) Tekstil mühendisi olmamama rağmen bir anda işin göbeğinde bulunca kendimi ; iki ayda ribana, ekstrafor, reçme gibi daha önce tanışmadığım kelimeleri konuşurken buldum. Burberry Men'ler bendeyken bir de ekip liderinin isteği üzerine Kıds'leri de bana verdiklerinde sevinsem mi üzülsem mi bilemedim:) Ama modelleri inceledikçe kız bebiş bekleyen hamiş ablam gözlerimin önünde canlandı , nasıl tatlı, nasıl güzel şeyler onlar. Malzemelerini bile planlarken heyecan duyuyorum, ama ellerimin altından o şirin modeller giderken bir anda bağırıp: ''Durun ben teyzişko olacağım, bu modellerin hepsinden birer tane de bana verin!'' diyesim geliyor:) İçimdeki heyecanlı ufaklığı nasıl susturacağım konusunda ise hiç bir fikrim yok!!






   İşte Hestia'nız bu aralar anlatılan durumlarda... Yoğun, heyecanlı..Bu gün Pazar haftanın en sediğim günü! Sevdiklerim yanımda, 4 kişiyiz aslında bir de yarımımız var küçük Şimal! Bugün ona ciciler aldık, sevimli mi sevimli. Annesi benden heyecanlı, ara sıra ağlamaklı, çokça gülümsemekte ama, dünyanın en güzel şeyine sahip olacağı günü sabırsızlıkla bekliyor.Bu heyecanlı annenin yolculuğunda ona eşlik etmek isteyenler :

    buraya ve de buraya tıklayabilir:)

   Dekorasyon yazısı mı bekliyordunuz?? Tüh bu sefer olmadı:) Cupcakelerim siz isteyin ben yazayım,, bir sonraki yazımı bekleyin yaz için balkonlara çıkacağız birlikte!

                                                            Mutlu Pazarlar!