31 Ekim 2011

Ne çok şey biriktirdim...

   Sonunda burdayımm iştee!!

  Nihayet koşuşturmacalarım bitti! Düğünüm 15 Ekim tarihinde pek de güzel oldu:) Yağmur gün boyu hiç yağmayarak beni sevindirdi, güneş pırıl pırıl içimizi ısıttı ama Bursa'nın meşhur lodosu yalnız bırakmadı bizi, gelinliklerle dış mekan çekimi için gittiğim kırlarda ''doğal olmalı'' diye kuaförüme milyonlarca kez söylediğim saçım lodosunda etkisiyle gerçekten ''doğal'' oldu:)


   Hayallerimizi süsleyen 1960 model kırmızı Chevrolet'imiz o gün bizi ağırlamaktan oldukça memnundu ve gelin bebeğim odamdaki kutusundan çıkıp arabanın üzerindeki yerini bulmuştu.



   Düğün sonrası, balayı ise kelimenin tam anlamıyla rüya gibiydi, tüm bu detaylara ayrı ayrı postlarda değineceğim ama şimdi şöyle üstten üstten geçeyim dedim.


   Yeni evimizde her sabah uyandığımda bunun bir rüya olduğunu ama aslında benim yıllardır hayalini kurduğum gerçeğime kavuştuğumu anladım. Evet ben gelin olmuştum, düğünüm olmuştu herkesler gelmiş mutlu mutlu danslar etmiştik beraber, nasıl olacak derken bitivermişti tüm bu hengame. Yavaş yavaş hepsini düşünüp gülümsemek, sağ parmağımdan sola geçen yüzüğe alışmakla geçti yazmadığım zamanlarda vakitlerim.
   Durup durup eşimle birbirimize : '' Güzel olacağını hayal ediyorduk ama bu kadarını biz bile tahmin edemedik.'' diyoruz. Evliliğin ilk günleri, ilk haftası derken ikinci haftasını da doldurduk bu cumartesi.



   Güzelliklerin yanında ülkemizin yaşadığı sıkıntılar, şehitlerimiz, Van'daki acı deprem de derinden sarstı beni bu dönemde. Depremle ilgili yayınları, gazetelerde çıkan haberleri okuyamıyorum, görüntülere ve resimlere ise tahammülüm yok kendimi hiç bir koşulda tutamıyorum:( Depremin yarattığı hasar biten on iki yıla rağmen geçmedi bende.Bu yüzden blogumdan bile bir süre uzak durdum, ama şimdi daha iyiyim ve işte burdayımm..!!

     Merhaba!

10 Ekim 2011

Love of Cottage

   Günlerdir uğrayamadım affedin, nasıl da özledim sizinle bir şeyler paylaşmayı:)
Tarih 10.10.11'i gösterdi.Dün gece boncuk gözlüm ''5 koca yılın ardından son 5 gün '' yazınca irkildim. Düğünümüze son 5 gün var inanılır gibi değil, onca yıl nasıl da geçip gidivermiş. Hedefler, hayaller, düşler nasıl da birbiri ardına sıralanmış ve gerçeklerle bütünleşmiş. Biz üç renkli bilye ise bugün benim küçük yuvamda tüm parlaklığımızla son düzenlemeleri yaptık.Bilyeler kimler mi? Tüm zorluklarla baş eden ama artık hayattan biraz yorulan ''Yorgun savaşçımız'' annem, varlığını daima yanımda hissettiğim; birileri için hep ''küçük'' kaldığımı bildiğim ve ''o''nun koşulsuz sevgisiyle rahatladığım ''küçük annem'' yani ablam ve üçüncü bilye ise başka renklere karışacak olan ''yeni gelin'' ben:) Evet, güzeldi.Farklı olan renklerimiz gibi hissettiklerimiz de farklıydı. Yatak odasından sevinç çığlıkları atan annem gelinliğimi ilk kez görüyor, duygulanıp gün boyu ablamla bana '' Allah size de çocuklarınızı telli duvaklı gelin etmeyi nasip etsin.''diyor.Gururlu..Ablam son zamanlarda yaşadığı sağlık sorunlarını unutmuş ağrıyan kollarına aldırmadan temizlik yapıyor bir yandan da o ''pratik'' çözümlerinden bulup yine benim kafamı karıştıran tüm düşünceleri silip atıyordu, farkında olmadan. Ben ise heyecanla yaklaşan günleri beklerken çok özlediğimi ve özleyeceğimi düşündüğüm bu üçlü bilye oyununun her anını doyasıya yaşama telaşındaydım.
  Hadi daha fazla duygusallaşmayayım ben ki size de bol resimli bu post'un keyfini çıkarmak kalsın.

  Gelinliğim hazır getirip yatak odama koydum kuaföre giderken evimden alıp kuaförde giyeceğim, herkese sürpriz olsun:) Şimdilik bu kadarcık:)


  E gelinliğim gelince aksesuarlarım ve el buketimi de getirdim. Bu yapay olan, düğün günü renkli çiçeklerden canlı bir el buketi daha yaptıracağım. Kızlara atmak için:)Bakalım kim tutacak.



                                          Ve evden bir kaç detay ''home sweet home''








                                      Yağmursuz bir hafta sonu diliyorum:) Dua edin benim için...